Çalışma Saatlerimiz: 09:00 - 18:00
“Büyük bir keyifle kebapları, börekleri ve baklavaları afiyetle yiyeceğiz doktor bey, oldu mu şimdi?”
Hamilelik süresince istediğiniz kadar yersiniz kimse size karışmaz, hatta fazla fazla yemeniz öğütlenir. Şerbetler içilir, türlü meyveler bulunur getirilir, börekler açılır, etler haşlanır, sofralar donatılır. Babaanneler ve nineler sevinir, evde bir bayram havası eser.
Fazla heveslenmeyin, doktorunuz planlarınıza engel olacak. Ama kendince geçerli sebepleri var. Kadınların çoğundan duyduğunuz bir hikaye vardır. “Ben evlenmeden önce 48 kiloydum” cümlesi ile başlar. Bebek sayısı arttıkça kantarın topuzu kaçar ve o ince belli kadın gider yerine kilo almış biri gelir.
Bu duruma engel olmak sizin elinizde. Gebeliğin ılık meltemine kapılmadan yediklerinize biraz dikkat ederseniz sizde iki çocuktan sonra bile fit bir anne olabilirsiniz. Doğumdan önceki kıyafetlerinizi rahatlıkla giyersiniz. Aynaya baktığınızda türlü bahanelerle kendinizi avutmazsınız.
Gebelik söz konusu olduğunda hep bebek ön planda olur ama doktorlar için anne sağlığı önce gelir. Beslenmeyi abartmak bu dönemlerde çok karşılaştığımız durumlardan. Bir poğaça yerine beş tane yemek, bir dilim baklava ile yetinmeyip yarım kiloyu mideye indirmek, ekmeğe nutella sürüp yemek varken koca kavanozu kaşıklayıp bitirmek sık karşılaştığımız acayiplikler. 9 ayda 45 kilo alan gebeler gördüm. Evet, doğru duydunuz. 45 kilodan 90 kiloya çıkan hasta gördüm. Ne şekeri vardı ne tansiyonu! Bir oturuşta 12 kişilik yaş pastayı tek başına yediğini şikayet ediyordu hastanın eşi. Bu örnekler o kadar çok ki. Gerçekten bunun sonu yok. Baştan kemer sıkmamız bu gidişe son vermemiz lazım (politikacılar gibi oldu). Bir kase yoğurt, biraz kuruyemiş, biraz meyve yetiyor aslında. Fazla kilo aldığınızda karnınızda çatlaklar daha çok olacak, doğumdan sonra da izleri kalacak. Bacaklarınızın arka kısmında varisler çıkacak. Çok kötü göründüğü için etek ya da şort giymek istemeyeceksiniz. Siz en iyisi çevrenizdeki insanların gazına gelmeyin. Yediklerinize dikkat edin.
yaz geldi denizde yüzün: Gebeler için en kolay spor yürüyüş yapmak. Çok sıcak olan saatlerden ziyade akşam yemeğinden sonra hava biraz daha serinlediğinde yarım saat yürüyüş yapmak size iyi gelecektir. Eğer imkanınız varsa denizde yüzmek en güzeli. Sıcak yaz günlerinde hem sizi ferahlatacak hem de ilerleyen haftalarda karnınız kocaman olduğunda başlayacak bel ağrılarınıza iyi gelecektir.
Tenis dünyasının rekortmen ismi, en çok Grand Slam kazanan kadın tenisçi Serena Williams, Avustralya Açık Tenis Turnuvası’nı kazandığında hamileydi. Körling oyuncusu Kanadalı Kristie Moore gümüş madalya kazandığında 5 aylık gebeydi. En sıra dışı örnek Amerikalı atlet Alysia Montano. 800 metrede 5 ulusal şampiyonluğu bulunan sporcu son seçmeye katıldığında 8 aylık gebeydi. Profesyonel sporcuların fizyolojisi elbette bizlerden farklı ama kadınların belli kalıpları her geçen gün kırdıkları da aşikar.
Hamile olduğunuzu öğrendiğiniz dakikadan itibaren vitamin bombardımanı başlıyor. Doktorunuz sizlere gereken haftalarda uygun dozlardaki vitaminleri verecektir. “Bebeğim A,B,C,D,E vitaminlerinden eksik mi kalsın?” diyerek eczane eczane gezmek yerine taze ve doğal besinlerin peşine düşmek daha akılcı. Özellikle yaz mevsiminde en taze meyve ve sebzelere ulaşmamız kolayken bu fırsatı kaçırmayın.
Hamile olduğunuz dönemi keyifli ve mutlu yaşayın. Aynaya baktığınızda başkalaşan biri değil sadece karnı çıkmış fit bir anne görmek için doktorunuzun tavsiyelerine uyun. İzmirli gebelerimiz elbette çok daha avantajlı. Ege bölgesi Türkiye'de taze ve organik besinlere ulaşmanın en kolay olduğu yerlerden. Buna ek olarak yürüyüş yapabileceğiniz uzun bir sahil şeridi ve denize girebileceğiniz birçok merkez var.
Siz hamileliğin keyfini ve doğacak bebeğinizin heyecanını yaşarken bizlerde sizlere 7 gün ve 24 saat destek olmak için yanınızda olacağız.
Op.Dr.Kadir Fatih Uçar
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı